27 Tem, 2022

Unutulma Hakkı

Unutulma Hakkının Arama Motorları Özelinde Değerlendirilmesi

Giriş

unutulma-hakki-nedirGünümüz dünyasında gelişen teknolojinin yaşamımızın her alanı dokunmasından ötürü internet ortamında ürettiğimiz kişisel veriler ile hakkımızda üretilen içeriklerden doğan veriler uzun yıllar boyunca erişime hazır halde saklanabilmektedir.

Üretilen verilerin internet ortamında uzun yıllar boyunca erişilebilmesi durumunun yeknesak bir sonucu yoktur. Kişiler, haklarında yaptıkları/yapılan olumlu paylaşımlara uzun yıllar boyunca erişebilmesi konusunda kendilerine yaşamlarında avantaj sağlayacağını düşündüğünden onay verebilirler. Ancak kişiler hakkında geçmişte yaşadıkları olumsuz durumların internet ortamında uzun yıllar boyunca erişime hazır halde bulunması durumu; verisi bulunan bireylerin yaşamlarının geri kalanında özgürlüklerini kısıtlayacağı açıktır.

Oluşan olumsuz durumun ortadan kalkmasından itibaren uzun yıllar geçmesine rağmen internet ortamında o veriye erişen kişi, eriştiği verinin kimin hakkındaysa o kişi adına olumsuz bir önyargıya kapılabileceği sabittir. Bu durumun ilgili kişi için bir dezavantaj yaratabileceğinden ötürü kişilerin yaşamlarının negatif manada etkilenmemesi için “Unutulma Hakkına” sahip olabilmeleri gündeme gelmektedir.

Makalemizin ilk kısmında Unutulma Hakkının uluslararası ve ulusal olarak tarihi gelişiminden bahsedilecek ikinci kısımda ise bireylerin bu hakkı nasıl kullanabileceği ile hangi kriterlere göre değerlendirileceği konuları açıklanacaktır. 

1. UNUTULMA HAKKININ GELİŞİMİ

1.1. Uluslararası Hukukta Unutulma Hakkı

Birleşmiş Millet ve Avrupa Konseyi tarafından kişisel verilerin korunmasına ilişkin yapılan düzenlemelerde doğrudan unutulma hakkı tanımına yer verilmemiştir. Yapılan düzenlemelerde unutulma hakkını; özel hayata saygı, özel hayatın gizliliği, şöhret ve itibarın korunması, kişisel verilerin korunması gibi bazı haklar kapsamında değerlendirildiği rapor veya kararlar bulunmaktadır.

Avrupa Birliği bakımında ise Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Bu Tür Verilerin Serbest Dolaşımına Dair Bireylerin Korunması Hakkındaki 95/46/EC sayılı Direktif ‘inde (“Direktif”) meşru amaçlarla uyumsuz bir biçimde depolanan veya eksik/yanlış olan verilerin engellenmesi veya silinme talebi ilgili kişiye tanınması dışında Direktif ’de ayrıca bir Unutulma Hakkı tanımı bulunmamaktadır.

Unutulma hakkının gelişimi açısından önemli olaylardan biri İspanyol Mario Costeja Gonzalez isimli kişinin arama motoru Google’da adını yazması sonucunda La Vanguardia isimli gazetenin iki farklı tarihli sayfasında çıkan, kişinin sosyal güvenlik borçlarını ödeyemediği için mülkünü satmak zorunda kalmasına ilişkin bilgilerin ilgili gazete sayfalarından çıkarılması ve Google ile Google İspanya arama motorlarından sonuçlarının kaldırılmasını ve gizlemesi istemiyle İspanyol Veri Koruma Otoritesi’ne yaptığı başvurudur. Gonzalez bu istemini kendisiyle ilgili prosedürün yıllar önce sonuçlandığını ve yapılan haberlerin tamamen mesnetsiz ve ilgili olduğuna dayandırmıştır. İspanya Veri Koruma Otoritesi, Gonzalez’in başvurusuna gazete La Vanguardia bakımından reddetse de Google’ın veri koruma hukukuna tabi olduğundan ötürü arama sonuçlarının kaldırılmasına karar vermiştir. Bu karara karşın Google karara karşı temyiz kanun yoluna başvurmuş, İspanya Yüksek Ulusal Mahkemesi de konu hakkında görüş bildirmesi için davayı Avrupa Birliği Adalet Divanı’na (“ABAD”) taşımıştır.

ABAD 13.05.2014 tarihli, K. 131-12 sayılı kararında özetle; “arama motorunda yapılan aramada çıkan sonuçlar “geçersiz, eksik, tamamen ilgisiz veya sonradan ilgisiz hale gelmiş” ise arama motorları tarafından internet ortamına yüklenme amacını aşan söz konusu kişisel verilerin ve buna ilişkin sonuç listesinde yer alan bilgilerin silinmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, kişinin özel hayatının gizliliği hakkının, arama motorunun ekonomik çıkarı ile söz konusu kişi adına yapılan arama üzerine kamunun bilgiye erişim hakkının üzerinde olduğu değerlendirmesinde bulunulmuş, bu kuralın yalnızca kamunun bilgiyi öğrenmesinde üstün bir yararı var ise uygulanmayacağı, verilerin işleme amacı bakımından yetersiz, ilgisiz olması veya bu amacı aşması, güncellenmemesi ve gereğinden uzun tutulmaması gerekliliği gibi nedenlerle silme talebinde bulunulabileceği” şeklinde açıklanabilir. ABAD kararında ayrıca arama motorlarının faaliyetleri gereği kişisel veri de işlendikleri ve hem içeriğin hem de amacına göre yayılmasına ciddi bir güce, kontrol yeteneğine ve belirleyici role sahip oldukları da dikkate alınarak veri sorumlusu olarak kabul edilmeleri gerektiği sonucuna ulaşmıştır. ABAD tarafından verilen bu hüküm Direktif’in ilgili hükümlerine göre alınmıştır. ABAD tarafından verilen söz konusu kararın ardından Unutulma Hakkı konusu Avrupa’da birçok ülkede gündeme geldiğinden ötürü konuya ilişkin önemli yargı kararı olarak değerlendirilmektedir.

Adı geçen karar sonrası Avrupa Birliği tarafından kişisel verilerin korunması alanında gelişen ihtiyaçları da karşılamak üzere yeni bir tüzük çalışması başlatılmıştır. Başlatılan çalışmanın sonucunda Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü (“AGVKT”) 25 Mayıs 2018 tarihinde adı geçen Direktif’i ilga ederek yürürlüğe girmiştir. 

AGVKT’de de doğrudan bir unutulma hakkı tanımlanmamış, Silme Hakkı başlıklı 17. madde kapsamında değerlendirileceği belirtilmiştir.

1.2. Ulusal Hukukta Unutulma Hakkı

Geçmişten günümüze mevzuatımızda doğrudan Unutulma Hakkı kavramı ile ilgili bir düzenleme bulunmamakla birlikte bu hakkı gerçekleştirmeye yönelik araçların bulunduğu söylenebilir. 

Bu çerçevede ilk olarak Anayasa’nın Özel Hayatın Gizliliği başlıklı 20. maddesinin 3. fıkrasındaki “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar…” hükmü gösterebilir. Anılan maddeye göre kişisel verisi işlenen beher ilgili kişinin bu verinin silinmesi talep etme hakkına sahip olduğu düzenlenmemiştir. 

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile 5352 sayı Adli Sicil Kanunu’nda da unutulma hakkı ile ilgili araçlar bulunmaktadır.

Unutulma hakkı yürürlüğe girmeden önce de bazı yargı kararlarına konu olmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin 03.03.2016 tarihli, 2013/5653 Başvuru Numaralı Kararında “bireyin geçmişte haber yapılmış ve gerçeğe aykırılığı ileri sürülmemiş davranışlarının artık hatırlanmasının engellenmesi” şeklinde somut olayı unutulma hakkı kapsamında değerlendirerek Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan şeref ve itibarın korunması hakkını ihlal edildiğine dair karar vermiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.06.2015 tarihli E: 2014/4-56, K:2015/1679 sayılı kararı ile Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 05.06.2017 tarihli E:2016/15510, K:2017/5325 sayılı kararıyla birlikte yürürlükte bulunmasa önce dahi unutulma hakkı kapsamında kararlar verilmiştir.

1.2.1. 6698 sayılı Kanun Kapsamında Unutulma Hakkı

Mevzuatımızda kişisel veriler hakkında temel kanun olması amacıyla hazırlanan 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nu (“Kanun”) 7 Nisan 2016 tarihli, 29677 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

İlgili kişi unutulma hakkını kullanabilmesi için; Genel İlkeler başlıklı 4. madde, Kişisel Verilerin Silinmesi, Yok Edilmesi veya Anonim Hale Getirilmesinin başlıklı 7. madde, İlgili Kişinin Hakları başlıklı 11. maddedeki sayılan kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme hakkı ve Kişisel Verilerin Silinmesi Yok Edilmesi ve Anonim Hale Getirilmesi Hakkında Yönetmelik’in (“Yönetmelik”) 8. madde hükümlerini dayanak araç kullanabilir. Adı geçen hükümlerde unutulma hakkı kavramı pek çok hakkı içinde barındıran bir üst kavram olarak düşünüldüğünden dolayı bu hakkın tesisi ve gereklerinin yerine getirilmesi adına; “silme”, “yok etme veya anonim hâle getirme” ile “indeksten çıkarma” işlemi gibi somut olaya göre belirlenen birçok şekli mevcuttur.

Kişisel Verileri Koruma Kurulu (“Kurul”) 23/06/2020 tarihli ve 2020/481 kararıyla arama motorlarındaki verilerin indeksten çıkarılması konusundaki kriterler net şekilde belirlemiştir. Ayrıca, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (“Kurum”) tarafından hazırlan Unutulma Hakkı Rehberi hazırlanarak 20.10.2021 tarihinde Kurumun internet sayfası vasıtasıyla paylaşılmıştır.¹

1.2.2. Kurulun 23.06.2020 tarihli ve 2020/481 sayılı Kararı²

Daha önce Anayasa ve Yargıtay Ceza ve Hukuk dairelerine konu olmuş arama motorlarındaki verilerin indeksten çıkarılması konusunda Kurul 23.06.2020 tarihli 2020/481 sayılı kararıyla bazı usul ve esaslar belirlemiştir. Mezkûr karar ile belirlenen usul ve esaslar özetle;

  • Yukarıda açıklandığı şeklinde Kuruma intikal eden bu nitelikteki başvuruların Unutulma Hakkının üst kavram olarak nitelendirerek Anayasa’nın 20/3. maddesine ile Kanunun 4., 7. ve 11. maddeleri veya Yönetmeliğin 8. maddesinde yer alan düzenlemeler neticesinde değerlendirileceği,
  • Arama motorlarının üçüncü taraflara ait internette topladıkları verilerin işlenmesinin amaç ve vasıtalarını belirledikleri göz önünde bulundurularak Kanunun 3’üncü maddesindeki tanımlar çerçevesinde veri sorumlusu olarak kabul edilmesi,
  • Arama motorunun işletmecisinin otomatik, düzenli ve sistematik olarak internette yayınlanan bilgiyi bulduğu, daha sonra kendi indeksleme programları çerçevesinde alıp, kaydedip, organize ettiği kişisel verileri arama sonuçlarının listesi formunda düzenlediği, sunucuları üzerinde sakladığı, belirli durumlarda açıkladığı ve kullanıcılarına sunduğu dikkate alındığında arama motorları tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerin Kanunun 3’üncü maddesi kapsamında “kişisel veri işleme” faaliyeti olarak değerlendirilmesi,
  • İndeksten çıkarılma istemli başvuru yapılırken Kanun’da belirlenen usul ve esaslara göre hareket edilmesi gerektiği,
  • İlgili kişilerce yapılacak başvurunun şekli ve istenilecek bilgi ve belgelerin arama motorları tarafından belirleneceği,
  • İndeksten çıkarılmasına yönelik istemin değerlendirilmesinde, ilgili kişinin temel hak ve özgürlükleri ile kamunun söz konusu bilgili edinmesinden sağlayacağı menfaatler arasında bir denge testi yapılmasına, ayrıca değerlendirme yapılan denge testiyle sınırlı kalınmayarak her somut olay özelinde Kurulca ilave ölçütlerin belirlenebileceğine,
  • İlgili kişiler indeksten çıkarılma istemiyle başvurduğu veri sorumlusu tarafından istemi reddedildikten sonra Kurula başvuruda bulunurken aynı zamanda doğrudan yargı yoluna da başvurabileceğine,
  • Kararda yer alan usul ve esasların arama motoru işletici şirketlere bildirilmesi ve ilgili şirketlerin, ülkemiz vatandaşlarının unutulma hakkını kullanabilmesine yönelik gerekli ortamı hazırlamaları

şeklinde açıklanabilir.

Ayrıca unutulma hakkı kullanılırken; hakkın şahısla kaim bir hak olduğundan dolayı yalnızca kişisel verisi işlenen ilgili kişiler tarafından kullanılmasının mümkün olduğu, hakkın mutlak değil istisnai bir hak olduğu, indeksten çıkarmanın içeriğin internet kaynak sitesinden tamamen kaldırılmasına anlamına gelmediğinin bilinmesi gerekir.

¹ Rehberin tamamına ulaşmak için: https://www.kvkk.gov.tr/SharedFolderServer/CMSFiles/11b6fd99-d42a-45b1-a009-21f2d36ded21.pdf 

² Kararın tamamına ulaşmak için: https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6776/2020-481

1.2.3. İndeksten Çıkarılmada Dikkate Alınacak Kriterler³

Kurulun verdiği yukarıda numarası geçen kararda her somut olay özelinde ayrı ayrı değerlendirilecek şekilde bir çeşit kriterlere yer verilmiştir. Bu kriterler;

  • İlgili kişinin kamusal yaşamda önemli bir rol oynaması,
  • Arama sonuçlarının öznesinin çocuk olması, 
  • Bilginin içeriğinin doğruluğu,
  • Bilginin kişinin çalışma hayatı ile ilgisi,
  • Bilginin ilgili kişi hakkında hakaret, onur kırıcı, iftira niteliğine sahip olması,
  • Bilginin özel nitelikli kişisel veri niteliği taşıması,
  • Bilginin güncelliği, 
  • Bilginin kişi hakkında önyargıya sebep olması, 
  • Bilginin kişi açısından risk doğurması, 
  • Bilginin kişinin kendisi tarafından yayımlanma durumu, 
  • İçeriğin gazetecilik faaliyeti kapsamında işlenen verileri kapsaması,
  • Bilgilerin yayınlanmasında yasal zorunluluk olması,
  • Bilginin ceza gerektiren bir suçla ilgili olması şeklinde belirlenmiştir

Söz konusu kriterlerin başvuruların değerlendirilmesinde öncelikle dikkate alınacağı belirtilmiş olup ihtiyaç duyulması halinde başka kriterlerin de değerlendirilebileceği belirtilmiştir.

³ İndeksten çıkarma kriterlerinin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz: https://www.kvkk.gov.tr/SharedFolderServer/CMSFiles/68f1fb19-5803-4ef8-8696-f938fb49a9d5.pdf 

İlgili Kişinin Kamusal Yaşamda Önemli Bir Rol Oynaması

Normal bireylere nazaran kamusal yaşamda rolü olan bireylerin verilerine erişimde daha fazla kamu yararı olduğu gerçektedir. Başvuru yapan ilgili kişi hakkında değerlendire yapılırken kişinin kamusal yaşamda ayırt edilebilir bir rolünün olup olmadığının belirlenmesi önem arz etmektedir.

İlgili kişinin temel hak ve özgürlükleri ile karşılaştırıldığında arama sonuçlarından elde edilen bilgilere erişimde toplumun daha üstün menfaati olduğunu söyleyebilmek için bir kişinin sahip olması gereken rolü kesin hatları ile tanımlamak zor olabilmektedir.

Kamusal yaşamda rol üstlenen kişilerin adı ile yapılacak aramalar vasıtasıyla ulaşılan sonuçlara erişim sağlanması, söz konusu arama sonuçlarının bu kişilerin profesyonel hayatları açısından kamunun bilgisine sunulmasını gerektiren bazı bilgileri de içerebileceği ya da toplumu, bazı meslekleri icra eden profesyonellerin uygulamalarından koruyacağı düşünüldüğünden, kamusal yaşamda önemli rolü olan ilgili kişilerin bu kapsamda yapacakları başvuruların kabul görme olasılığı daha düşük olsa da kamusal yaşamda önemli rol oynayan ilgili kişilerin dahi özel yaşamları ile ilgili bilgilerin kaldırılma olasılığı yüksektir.

Arama Sonuçlarının Öznesinin Çocuk Olması

Bireye ait verilerin yayımlanması sırasında reşit durumda değilse çocuğun üstün yararı ilkesi gözetileceğinden ötürü içeriğin kaldırılma talebinin kabul görme olasılığı çok yüksektir.

Bilginin İçeriğinin Doğruluğu

Bilginin doğru olması gerçek uygun olması anlamına gelmektedir. Bu noktada gerçeğin yorumlanması ile gerçeğin paylaşılması arasındaki farkın önemi büyüktür. Bilginin doğru olmaması ya da yanıltıcı olması bu konudaki başvuruların kabul edilme olasılığını yükseltirken aksi durum ise başvuruların kabul edilme olasılığını düşürmektedir.

Bilginin yanlışlığını öne süren şikâyet sahibi ilgili kişi kendisi hakkında yanlış olduğunu söylediği savı ispatlamakla yükümlüdür.

Bilginin Kişinin Çalışma Hayatı ile İlgili Olması

Bir kişiye ait olan her veri kişisel veri olarak değerlendirilse de kişiye ait olan beher veri özel veri değildir. Genel olarak kişilerin işleri hakkındaki bilgilerin özel veri olmaması sebebiyle arama motorlarından kaldırılması zor iken özel yaşamını ilgilendiren verilerin arama motorları üzerinden kaldırılması talebinin kabul görme olasılığı yüksektir.

“Ancak, burada iki hususa dikkat edilmelidir. İlk olarak, kişinin halihazırda aynı işi yapıp yapmadığı ve ilgili kişinin işine ilişkin yayımlanan verilerin olması gerekenden fazla bilgi içerip içermediği, bu kriterin değerlendirilmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmalıdır.”

Bilginin İlgili Kişi Hakkında Hakaret, Onur Kırıcı, İftira Niteliği Taşıması

Arama motorlarında listelenen sonuçlar suç niteliği taşıyan kişi hakkında hakaret, nefret söylemi içeren, onur kırıcı ya da aşağılayıcı ifadeler bulunan içeriklerin bağlantılarının kaldırılması hususunda veri sorumlusu şirkete başvurulan talebin reddedilmesi halinde Kurula başvurulması yerine mahkemeler vasıtasıyla çözüme kavuşturulması daha doğru bir yaklaşım olacağı belirtilmiştir.

Bilginin Özel Nitelikli Kişisel Veri Niteliği Taşıması

Kanun’da özel nitelikli kişisel verilerin sayıldığı 6. maddesindeki verilerin öğrenildiği takdirde bireylerin mağdur olabilmelerine ya da ayrımcılığa maruz kalabilmelerine neden olabilecek nitelikteki veriler olduğundan ötürü bu verileri içeren bilgilerin arama motorlarından kaldırılması taleplerinin kabul edilme olasılığı yüksektir.

Bilginin Güncelliği

Verinin yayımlanmasından sonra günümüze kadar geçen zaman aralığında bilginin gerekliliği konusu dikkate alınmalıdır. Aradan geçen zamanda bilginin güncel olma özelliğini yitirmesine neden olabilmekte ya da bilginin konu ile ilgisi azalabilmektedir. Bu nedenle aradan geçen zaman sürecinin fazla olması indeksten çıkarma taleplerinin kabul edilme ihtimalini artıran bir unsurdur. Ancak diğer kriterlerde de olduğu gibi aradan geçen zamanın mutlak bir kural olmadığı somut olaydaki ilgili kişiye göre değerlendirileceği unutulmamalıdır.

Bilginin Kişi Hakkında Önyargıya Sebep Olması

Aradan geçen zamanla birlikte bilginin içeriğinin yanıltıcı nitelikte olması durumu öğrenildiğinde kişi hakkında önyargıya sebep olabileceğinden ötürü bu konudaki taleplerin kabul görme olasılığı yüksektir. Söz konusu önyargı iddialarının şikâyet sahibi tarafından kabul kanıtlanabilir nitelikte olması talebin kabul görme olasılığı artıracaktır.

Bilginin Kişi Açısından Bir Risk Doğurması

Bir arama sonucu ulaşılan bilgiler kişiyi kimlik hırsızlığı veya takip edilme gibi risklere açık hale getiriyorsa, söz konusu bilgilerin arama motoru listelerinden kaldırılması olasıdır.”

Bilginin Kişinin Kendisi Tarafından Yayınlanması

Kişisel verinin ilgili tarafından yayınlanması ya onun açık rızası ile yayınlandığı hallerde bulundukları yerden kendileri tarafından kaldırılması imkanı bulunduğundan ötürü bu formdaki durumlarda arama sonuçlarından kaldırılmasına yönelik taleplerin kabul görme olasılığı azalmaktadır. Ancak ilgili kişi verinin yayınlanmasına açık rıza vermiş fakat sonrasında kendisine açık rızanın geri alınabilme imkanı tanınmaması veya talebin reddedilmesi gibi durumlardaki başvurularda bu hususun da değerlendirilmesi gerekmektedir.

Orijinal İçeriğin Gazetecilik Faaliyeti Kapsamında İşlenen Verileri Kapsaması

Anayasada koruma altına alınan şeref ve itibarın korunmasını isteme hakkı ile basın özgürlüğü ve bu özgürlükle bağlantılı olarak ifade özgürlüğü arasında belli kriterler çerçevesinde bir denge kurulması gerekmektedir. Söz konusu haber ya da düşüncelerin kamu yararına ilişkin bir tartışmaya katkı yapması ya da konu alınan kişinin toplumdaki rol veya fonksiyonu ile röportaj ya da fotoğrafa konu faaliyetin niteliği bu kriterlere örnek gösterilebilir. Bu kapsamda, kamunun arama sonuçlarına erişiminin sağlanması önemli olmakla birlikte, başkalarının özel ve aile hayatlarının korunması için konulan sınırların da aşılmaması gerekmektedir. Bu durumlarda, gazetecilik içeriğiyle ilgili olarak arama sonuçlarının kaldırılması da mümkün olabilecektir. Dolayısıyla, her bir şikâyet özelinde yarışan menfaatler arasında bir değerlendirme yapılması gerekliliği gündeme gelecektir.

Bilgilerin Yayımlanmasında Yasal Bir Zorunluluk Olması

Bir kamu kurumu ya da yasal bir zorunluluk nedeniyle yetki sahibi kuruluşlar tarafından belirli bir verinin yayımlanması zorunluluğu varsa ve bu zorunluluk geçerliliğini sürdürüyorsa, bu durum ilgili kişinin kendisi ile ilgili arama sonuçlarının kaldırılması yönündeki talebinin değerlendirilmesinde olumsuz bir etken olarak görülecektir.

Bilginin Ceza Gerektiren Bir Suçla İlgili Olması

Uzun zaman önce meydana gelen göreceli olarak küçük suçlarla ilgili arama sonuçlarının listelerden bağlantılarının kaldırılması yönelik taleplerin, daha yakın zamanda meydana gelen daha ciddi suçlarla ilgili bağlantıların kaldırılması konusundaki taleplere karşı kabul görme olasılığı daha yüksektir.

2. İLGİLİ KİŞİNİN HAK ARAMA YÖNTEMLERİ

2.1. İlgili Kişinin Veri Sorumlusuna Başvurusu

İlgili kişi arama sonuçlarının indeksten çıkarılması talepli başvuru yapabilmesi için usuller; Kanunun 13. maddesindeki ve Veri Sorumlusuna Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Tebliğin (“Tebliğ”) ilgili hükümlerinde belirtilmiştir. Bu kapsamda şikâyet sahibi ilgili kişinin ilk izleyeceği aşama veri sorumlusuna başvuruda bulunmasıdır.

Şikâyet sahibi veri sorumlusuna yani arama motoru sahibi şirkete başvurusunu; yazılı olarak veya kayıtlı elektronik posta (KEP) adresi, güvenli elektronik imza, mobil imza ya da ilgili kişi tarafından veri sorumlusuna daha önce bildirilen ve veri sorumlusunun sisteminde kayıtlı bulunan elektronik posta adresini kullanmak suretiyle veya başvuru amacına yönelik geliştirilmiş bir yazılım ya da uygulama vasıtasıyla iletebilir.

Aynı zamanda şikayet sahibi yaptığı başvurusunda ad, soyadı ve başvuru yazılı ise imza, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancılar için uyruğu, pasaport numarası veya varsa kimlik numarası, tebligata esas yerleşim yeri veya iş yeri adresi, varsa bildirime esas elektronik posta adresi, telefon ve faks numarası, talep konusu bulunması içeriklerinin bulunması zorunludur.

Veri sorumlusunun, yapılan şikayet başvurusuna en kısa sürede ve en geç 30 gün içerisinde ücretsiz olarak ancak işlemin bir maliyet gerektirmesi konusunda Kurulun belirlediği tarifeye göre işlem yaparak cevap vermesi gerekmektedir.

2.2. Kişisel Verileri Koruma Kuruluna Şikâyet

Şikâyet sahibi ilgili kişi veri sorumlusuna başvuru gerekliliğini yerine getirdikten sonra Kurula başvuruda bulunabilir. Kurula başvuru usulleri Kanunun 14. maddesinde “Başvurunun reddedilmesi, verilen cevabın yetersiz bulunması veya süresinde başvuruya cevap verilmemesi hâllerinde; ilgili kişi, veri sorumlusunun cevabını öğrendiği tarihten itibaren otuz ve herhâlde başvuru tarihinden itibaren altmış gün içinde Kurula şikâyette bulunabilir” şeklinde açık olarak gösterilmiştir. Ayrıca Kurumun internet sayfasında Kuruma yapılan şikayetlerde uyulması gereken usul şartlarına ilişkin 30.03.2021 tarihli kamuoyu bildirisi paylaşılmıştır.4 Kanunun 14. maddesinin 3. fıkrasında şikâyet sahibi ilgili kişinin Kurula başvuru yapması hali dışında kişilik haklarının ihlal edilmesinden ötürü genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu belirtilmiştir.

4 İlgili kamuoyu duyurusunun tamamına ulaşılabilmek için: https://kvkk.gov.tr/Icerik/6938/Kurumumuza-Yapilan-Sikayetlerin-Usul-Sartlarina-Iliskin-Kamuoyu-Duyurusu 

indeksten-cikarma-basvurusunda-izlenmesi-gereken-usuli-yol


Siber Güvenlik, Dijital Dönüşüm, MSSP, Sızma Testi, KVKK, GDPR, ISO 27001, ISO 27701 ve DDO Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi başlıklarıyla ilgili teklif almak için lütfen tıklayın.


 

İçerik Hakkında:
Sosyal Medyada Paylaş:
Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram